Tarihçi Harry Charles Luke tarafından Kıbrıs’ın en zarif ve mükemmel gotik mimarisi olarak tanımladığı Haydarpaşa Camii (St.Catherine Kilisesi), XIV.yüzyılda yapılmıştır ve Kıbrıs’ın en yüksek minaresine sahip camisi unvanına sahiptir. Dışarıdan bakıldığında mimarisinde en göze çarpan yanı duvarın içine çekilmiş olan ve yukarı doğru daralan ayaklarıdır. Duvarların arasına yerleştirilen uzun ve dar gotik pencerelerin üst kısımları alçıdan yapılmış mimari desenlerle süslüdür. Kiliseye ait üç giriş vardır ve kapıların üzerinde Lüzinyanların arma kabartmaları, ejderha kabartmaları, güller ve buna benzer süslemeler mevcuttur. Kilise içerisinde ise tüm kiliselerde alışık olduğumuz vaftiz havuzu, hazine odası ve tören yeri bulunmaktadır. Diğer Latin Kiliselerinden mezara yer verilmezken, St.Catherine Kilisesi içerisinde Marquatz adlı kişiye ait 1373 tarihli bir mezar taşının bulunuşudur. Lüzinyan döneminde ise Bishop’s Kilisesi adıyla bilinmekteydi. Osmanlının Kıbrıs’ı fethet etmesinden sonra 1573 yılında Gönüller Ağası Haydar olarak bilinen birisi kiliseyi camiye çevirmiş ve yanına da çeşme yaptırmıştır. Kiliseyi camiye çevirdikten sonra halk arasında kendisine Haydar Paşa denilse de, Osmanlı döneminde Haydarpaşa ve Ağalar Cami olarak bilinmekteydi.
1951 yılından 1990 yılına (tahminen) kadar belli bir dönem Evlendirme Dairesi, Depo, Eski Eserler ve Müzeler Dairesi tarafından Haydar Paşa Sanat Galerisi ve Sergi Salonu olarak kullanılmıştır.