Aydın ilinin Sultanhisar sınırları içerisinde yer alan, Sultanhisar’ın kuzeyindeki Mesogis(Cevizli) dağı eteklerine dayamış ve dönemin Karia kentleri arasında büyük öneme sahip olan Nysa’ya hoşgeldiniz. (:
M.Ö.3.yy. ilk döneminde Büyük İskender’in komutanlarından olan Seleukos, Nikator’un oğlu I.Antiochos Soter tarafından iki şehir olarak kurulmuştur. Bu iki şehri köprüler bağlamaktaydı. Sel akıntılarından dolayı bir boğazın böldüğü kenti o dönem birleştiren, 3 köprü olduğu düşünülmekte (köprüler ne yazıktır ki günümüze ulaşmış değiller).Tahminen 40 ile 70 bin kadar insan popülasyonun olduğu düşünülen kalabalık bir kent olan Nysa, farklı coğrafik yerleşim yapısıyla döneminin özel kentlerinden biri olduğunu gezenlere fazlasıyla hissettiriyor. Sel sularının akması için Nysa’lılar tünel yapmışlar. Bu tüneller kente bir nebze çare olsa da, sel sularının oluşturduğu boğazdan kent Stadion’da nasibini almış ve günümüze sadece bir kısmı ulaşabilmiş.
Efes antik kentinde bulunan Celsus Kütüphanesi’nden sonra günümüze sağlam bir şekilde ulaşan kent kütüphanesini de burada görmeniz mümkün.
Nysa ile ilgili bir çok bilgiye, dönemin önemli gezgin ve coğrafyacıları olan Strabon ve Stephanos sayesinde ulaşıyoruz. Strabon’un bu kentte eğitim gördüğünü, bu sayede Nysa’nın önemli bir eğitim ve bilim merkezi olduğunu, Strabon ve Stephanos dışında Filozof Apollonios , Aristodemos , Sostrados’nun da Nysa’da doğup ve yetiştiğine kaynaklardan ulaşıyoruz. Ayrıca Roma konsülü Pompeius ve çocuklarınında Nysa’lı öğretmenler tarafından eğitildiğini bilmekteyiz.
Nysa ile ilgili bilgiler bundan ibaret olup, ören yeriyle alakalı sizlere birkaç hap bilgi vermek istiyorum. Kent geniş bir alana yayıldığı için yanınıza su almanızı, aynı zamanda Müzekart’ınızı yanınızdan eksik etmemenizi ve kentte bulunan eserler içinde Aydın Müzesini ziyaret etmenizi öneriyoruz.
Kente giriş yaptığınızda sizi ; oldukça sağlam durumda olan , yaklaşık 10bin kişi kapasitesi ile bu harika tiyatro karşılıyor.
Tiyatro sahne binasına ait bu harika işlemelerin bir kısmı burada sergileniyorlar.
Kente girdiğinizde sağınızda Stadion yapısını da hemen fark edeceksiniz. Antik dönem coğrafyacısı ve tarihçisi Strabon’un da sözünü ettiği Stadion kompleksi Roma dönemi mimarisinin üstün özelliklerini yansıtmakta. Topografyaya uygun olarak inşa edilmesiyle etkileyici bir alt yapıya sahip.
M.S. 130 yılları civarında yapıldığı düşünülen Kütüphane, Efes’te bulunan Celsus’tan sonra Anadolu’nun en iyi korunmuş ikinci kütüphanesi durumunda (Toplantı ve mahkeme salonu olarak da kullanılmış).
Kütüphanenin doğu kısmında kalan bu buluntuların ise yerleşim alanı olarak kullanıldığı düşünülüyor. Zemin mozaikleri tam anlamıyla çıkarılmış olmasa bile görülmeye değer.
Tünel yapısı da ilgi çekiciliği ile kesinlikle görülmeye değer.
Sütunlu cadde – Forum
Agora’ya ait bazı fotoğraflar.
Gerontikon – Yaşlılar Meclisi binası da günümüze çok sağlam bir şekilde ulaşmış ve hala çok etkileyici. Tahminen M.S 2.yy ortalarında Nysa’lı zengin Sextus Lulius Antoninus Pythodoros tarafından annesinin vasiyeti üzerine yapılan meclis binası ayrıca 2 katlıdır ve üstü kapalıdır. Strabon’da meclis binasından yazılarında bahsetmektedir.
Umarım yazımızı beğenmişsinizdir. Nysa bir çok blogda gördüğünüz gibi 2-3 fotoğraftan ibaret değil, gerçekten detaylıca gezmeniz gereken büyük ve büyüleyici bir kent.
